admin

Yurt Sendikaları Konfederasyonu Genel Başkanı Hakan ÇELİKSOY beraberinde Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte, Aksaray ilimizde kamu çalışanları ile bir araya gelerek sendikalarımızın çalışmalarını anlatarak gerçekleştirilen faaliyetlerimiz hakkında bilgiler verdi.

Aksaray68 Yurt Ay Der tarafından organize edilen program kapsamında Yurt Sendikaları Konfederasyonuna bağlı iş kollarına toplu katılımlar gerçekleştirildi töre sendikalarımıza üye olan kamu çalışanlarımıza rozetleri takılırken, Aksaray İl Temsilciliğine atanan Fahri İNCE ye rozeti Yurt Sendikaları Konfederasyonu Genel Başkanı Hakan ÇELİKSOY tarafından takıldı.

indir
12 min read

MOBBİNG (PSİKOLOJİK TACİZ) NEDİR?

MEMURLAR MOBBİNGE KARŞI NE YAPMALI?

Adına ister mobbing, ister psikolojik taciz, ister işyeri zorbalığı, ister yıldırkaçır, isterse bezdiri diyelim; çalışanların işyerlerinde karşı karşıya kaldıkları, kendilerine, iş ve sosyal çevrelerine, fiziksel ve ruhsal sağlıklarına, ailelerine, işyerlerine önemli zararlar veren olumsuz, acımasız, ahlak dışı ve düşmanca söz ve davranışlar giderek artıyor.

Olumsuz, acımasız, ahlak dışı ve düşmanca söz ve davranışlarla karşılaşanlar çoğu kez olanları sineye çekiyorpsikolojisi ve sağlığı bozuluyor.

Kimileri işten veya işyerlerinden ayrılıyor veya birimlerini değiştiriyor, kimileri  şikayet mekanizmalarını kullanıyor ve hakkını arıyor.

Sorun mobbing denen psikolojik taciz olaylarında kişilerin yaşadığı olaylar ve karşılaştığı davranışlar ile bu kapsama girmeyen olaylar ve davranışların ayrımının yapılabilmesinde düğümleniyor.

Çünkü şikâyet hakkını kullanacak olanlar, karşı karşıya kaldığı olumsuz ve düşmanca davranışların psikolojik taciz olduğuna başvurdukları yerleri ikna etmek veya şikayeti inceleyecek olanlar ikna olmak zorunda.

Sanıldığının aksine mobbing özel sektörden ziyade kamu sektöründe çok daha yaygın. Çünkü kamudaki ast-üst ilişkileri, bürokratik hiyerarşi ve disiplin amirliği, kimi yöneticilerin elinde psikolojik kırbaç gibi kullanılıyor.

Nitekim 2011/2 sayılı Başbakanlık Genelgesi kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör işyerlerinde gerçekleşen psikolojik tacizleri önlemeyi amaçlıyor.

Bu nedenle kamu görevlileri açısından mobbing konusunu özetle anlatmak istiyoruz.

I.  MOBBİNG/PSİKOLOJİK TACİZ nedir?    

Mobbing/psikolojik taciz; akademik çalışmalarda farklı, bu kapsamda henüz olgunlaşmamış yasal mevzuatta farklı ama her halde eksik tanımlamalarla günlük hayatın içine girmektedir.

Aşağıda farklı tanımları dikkatlerinize sunuyoruz:

1)      2011/2 sayılı Başbakanlık Genelgesine göre “mobbing” tanımı,

Kasıtlı ve sistematik olarak belirli bir süre çalışanın aşağılanması, küçümsenmesi, dışlanması, kişiliğinin ve saygınlığının zedelenmesi, kötü muameleye tabi tutulması, yıldırılması ve benzeri şekillerde ortaya çıkan psikolojik taciz

Şeklindedir.

2)      Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanan “İşyerlerinde Psikolojik Taciz (Mobbing) Bilgilendirme Rehberi”ne göre (Sh. 9) “işyerlerinde psikolojik taciz (mobbing)” tanımı;

“İşyerlerinde bir veya birden fazla kişi tarafından diğer kişi ya da kişilere yönelik gerçekleştirilen, belirli bir süre sistematik biçimde devam eden, yıldırma, pasifize etme veya işten uzaklaştırmayı amaçlayan; mağdur ya da mağdurların kişilik değerlerine, mesleki durumlarına, sosyal ilişkilerine veya sağlıklarına zarar veren; kötü niyetli, kasıtlı, olumsuz tutum ve davranışlar bütünüdür.”

Şeklindedir.

3)      6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu madde 3/1-g bendinde “iş yerinde yıldırma” tanımı;

“Bu Kanunda sayılan ayrımcılık temellerine dayanılarak kişiyi işinden soğutmak, dışlamak, bıktırmak amacıyla kasıtlı olarak yapılan eylemler,”

Aynı Kanunun 3/1-j bendinde “taciz” tanımı;

“Psikolojik ve cinsel türleri de dâhil olmak üzere bu Kanunda sayılan temellerden birisine dayanılarak, insan onurunun çiğnenmesi amacını taşıyan veya böyle bir sonucu doğuran yıldırıcı, onur kırıcı, aşağılayıcı veya utandırıcı her türlü davranış,”

olarak belirtilmektedir.

4)      6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun “İşçinin kişiliğinin korunması” başlıklı 417/1 maddesinde, kamu görevlilerinden bahsedilmemekle birlikte;

İşveren, hizmet ilişkisinde işçinin kişiliğini korumak ve saygı göstermek ve işyerinde dürüstlük ilkelerine uygun bir düzeni sağlamakla, özellikle işçilerin psikolojik ve cinsel tacize uğramamaları ve bu tür tacizlere uğramış olanların daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.

İfadesine yer vermektedir.

5)      6701 sayılı İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu, “Tanımlar” başlıklı  2 inci maddesinde, “mobbing” veya “psikolojik taciz” tanımlarına yer vermemekle birlikte; “ayrı tutma”, “ayrımcılık”, “çoklu ayrımcılık”, “Doğrudan ayrımcılık”, “dolaylı ayrımcılık”, “işyerinde yıldırma”, “taciz” ve “varsayılan temele dayalı ayrımcılık” gibi başlıkları ayrı ayrı tanımlamaktadır.

6701 sayılı Kanunun 2/j maddesinde “taciz” için;

“Psikolojik ve cinsel türleri de dâhil olmak üzere bu Kanunda sayılan temellerden birisine dayanılarak, insan onurunun çiğnenmesi amacını taşıyan veya böyle bir sonucu doğuran yıldırıcı, onur kırıcı, aşağılayıcı veya utandırıcı her türlü davranış”,

Olarak tanımlanarak mobbing anlamında olmamakla birlikte ona yakın sayılabilecek bir tanımlama yapılmaktadır.

6)      Son olarak Türk Dil Kurumu mobbingin karşılığı olarak “bezdiri” kelimesini kullanmakta ve şöyle tanımlamaktadır:

“iş yerlerinde, okullarda vb. topluluklar içinde belirli bir kişiyi hedef alıp, çalışmalarını sistemli bir biçimde engelleyip huzursuz olmasına yol açarak yıldırma, dışlama, gözden düşürme.”

Yukarıda verilen farklı tanımlar, Türk Hukukuna yeni girmekte olan bir kavramın içeriği hakkındaki kafa karışıklıklarını da taşımakla beraber genel olarak benzerlikleri de içermektedir.

II. BASKI VEYA TACİZLERİN “MOBBİNG” SAYILMASI İÇİN HANGİ ŞARTLAR GEREKLİDİR?

Öncelikle bilmek gerekir ki; mobbing bir süreçtir (Süreç: Aralarında birlik olan veya belli bir düzen veya zaman içinde tekrarlanan, ilerleyen, gelişen olay ve hareketler dizisi, vetire, proses).  Süreç olduğu için de bir takım şart ve özellikler taşıması gerekir.

Süreçte davranışların, baskıların veya tacizlerin “mobbing” olarak nitelendirilebilmeleri için;

1.      İşyerlerinde –ama sadece işyerlerinde- gerçekleşmiş olmalıdır.

2.      Mobbing; amirler tarafından emrindekilere, astlar tarafından üstlere veya birlikte çalışanlar tarafından birlikte çalıştıkları bir arkadaşlarına (yatay mobbing) karşı gerçekleştirilebilir.

3.      Sistemlisürekli –en az 6 ay, ortalama 15 aylık bir süre boyunca (Tınaz 2011),- ve düzenli bir şekilde yapılmalıdır.

4.      Bilinçli yapılmalıdır.

5.      Düşmanca bir nitelik taşımalıdır.

6.      Kasıtlı yapılmalıdır.

7.      Sıklıkla –en az haftada bir- tekrarlanmalıdır.

8.      Yıldırma, yıpratma, pasifize etme ve işten uzaklaştırma amacında olmalıdır.

9.      Mobbinge uğrayanın kişiliğinde, mesleki durumunda veya sağlığında zarar ortaya çıkmalıdır.

10.   Olumsuz tutum ve davranışlar -gizli veya açık-  kişiye yönelik olmalıdır.

III. HANGİ DAVRANIŞLAR MOBBİNG SAYILMAZ?

İşyeri dışında yaşanan gerginlikler, anlaşmazlıklar ve tartışmalar mobbing olarak değerlendirilemez. Çünkü mobbing ancak işyerlerinde gerçekleşebilir.

İşyerlerinde yaşanan günlük anlaşmazlıklar, tartışma ve çatışmalar ile iş anlaşmazlıkları mobbing olarak değerlendiremeyeceği gibi, yer değişiklikleri, terfi edememe, alt veya istenmeyen pozisyonlarda görevlendirilmeler, görevden alınmalar, çalışma şartlarının veya fiziki düzenlemelerin yeterli olmadığı yerlerde çalışmaya zorlanmak ve benzeri durumlar da tek başlarına mobbing olarak değerlendirilmemektedir.

Diğer taraftan, süreklilik göstermeyen, belli aralıklarla sık sık tekrarlanmayan, ara sıra münferit olarak meydana gelmiş birkaç haksız, kaba, nezaketsiz veya etik dışı davranış mobbing olarak nitelendirilmemektedir.

İş yerlerinde tek seferlik tartışma, çatışma ve anlaşmazlıklar da mobbing olarak düşünülmemektedir.

Spor karşılaşmalarında, öğrenciler arasında, belirli topluluklar arasında, komşular arasında vb. gerçekleşen tartışma ve gerginlikler de mobbing olarak değerlendirilmemelidir.

IV.             KİMLER MOBBİNG UYGULAYABİLİR?

Mobbing; üst veya üstler tarafından astlara, astlar tarafından üste veya üstlere ya da eşit düzeydeki çalışanlar tarafından aralarından birine/birilerine uygulanabilir.

Eklemek gerekir ki mobbing, bir ya da birkaç kişinin bir başka kişiye veya gruba yönelttiği mobbing olarak nitelendirilebilecek psikolojik taciz hareketleridir.

V.                MOBBİNG İLE MÜCADELEDE NE YAPMALI?

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yayımlanan  “ İşyerlerinde Psikolojik Taciz (Mobbing) Bilgilendirme Rehberi (Mayıs 2014, 2. Baskı)”nde mobbingle bireysel mücadele önerileri aşağıdaki şekilde sıralanmaktadır.

 (1) İşyerlerinde psikolojik tacize maruz kaldığını düşünen kişi öncelikle içinde bulunduğu durumu sağlıklı bir şekilde değerlendirmelidir.

(2) Kişi yaşanılan sürecin işyerinde psikolojik taciz olduğu yönünde kanaate varırsa aşağıda belirtilen hususlara dikkat etmelidir.

• Kişi, öncelikle çatışmadan kaçınılmalı ve sakin olmaya gayret etmelidir.

• Psikolojik taciz üst yönetim tarafından gerçekleştirilmiyorsa konuyu üst yönetime uygun bir şekilde iletmelidir.

• Psikolojik tacize uğradığını kanıtlayacak yazışma, not, mesaj, e-posta gibi bilgi ve belgeleri saklamalıdır.

• Yaşanılan psikolojik taciz sürecine ilişkin günlük tutmalıdır.

• Yaşanılan sürece şahit olan/ olabilecek çalışma arkadaşları ile görüşmelidir.

• Kişi, üyesi olduğu sendikadan destek talep etmelidir.

• Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın İletişim Merkezi Alo 170’i arayarak, işyerlerinde psikolojik taciz konusunda uzman psikologlardan destek almalıdır.

• Kişi, ihtiyaç duyduğunda tıbbi ve hukuki destek almalıdır.

• İşyerlerinde psikolojik tacize maruz kalan kişi sorunu işyerinde çözemediği takdirde konuyu yargıya taşımalıdır.

Özellikle belirtmek gerekir ki; süreç içinde hekim, klinik ve hastanelere  başvurular, alınan raporlar, yapılan tetkikler, alınan raporlar da belge olarak mutlaka saklanmalıdır.

VI.             İŞYERLERİNDE PSİKOLOJİK TACİZİN KİŞİLER ÜZERİNDE ETKİLERİ?

İşyerlerinde psikolojik taciz kişiler üzerinde aşağıdaki etkileri yaratabilir:

Ağlama nöbetleri, gerginlik ve öfke, kalıcı uyku bozuklukları, aşırı kilo alma veya verme, alkol veya ilaç (madde) bağımlılığı, sık geç kalma, sık hastalık izinleri, şiddetli depresyon, panik ataklar, kalp krizleri, diğer ciddi hastalıklar, kazalar, üçüncü kişiye yönelik şiddet, intihar girişimleri, vb.

VII.           MEMURLAR İÇİN YASAL DÜZENLEMELER VAR MI?

Kamu görevlilerinin maruz kaldıkları psikolojik taciz, birlikte çalıştığı arkadaşlarından ziyade, genellikle kurum veya kuruluş içindeki “hiyerarşi ilişkisi”nden kaynaklanmaktadır.

Diğer bir deyişle, psikolojik taciz genellikle hiyerarşik amir tarafından gerçekleştirilmektedir.

Çünkü, hiyerarşik amir, hiyerarşi gücünden kaynaklanan bazı yetkilere sahiptir. Örneğin hiyerarşik amir, astlarının memuriyet durumlarına ilişkin bazı işlemleri (örneğin atama-yükseltme işlemleri yapabilme, disiplin cezası verme, hizmet yerini değiştirme gibi) yapma, asta emir verme, astın işlemlerini denetleme yetkilerine sahiptir.

Hiyerarşik amir, bu yetkilerini astına karşı kötüye kullanabilir. Astın amirinin emir ve kararlarına uymakla yükümlü olması nedeniyle, psikolojik tacize varan davranışlarla karşılaştığında tepki gösterip karşı koyması her zaman kolay değildir.

Bununla birlikte hiyerarşik ilişkiden kaynaklanmayan, çalışanların kendi aralarında veya nadiren çalışanların üstlerine karşı mobbing uygulamaları ile de karşılaşılmaktadır.

Yasalarda mobbing/psikolojik taciz tanımlaması yeterince yapılmadığı gibi, tespiti halinde mobbing/psikolojik taciz uygulayanlara verilecek cezalar konusunda da düzenleme bulunmamaktadır. Yargıya intikal eden şikâyetlerde ve yargı kararlarında bu konuda yeknesaklık yoktur.

Nitekim, 2011/2 sayılı Başbakanlık Genelgesi bu boşluğa işaret etmektedir.

Hiyerarşik amirlerin astlarına karşı sorumluluk ve görevleri konusunda 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda iki maddeye dikkat çekmek gerekir.

Ancak 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Davranış ve işbirliği” başlıklı 8 inci maddesi;

Madde 8 – Devlet memurları, resmi sıfatlarının gerektirdiği itibar ve güvene layık olduklarını hizmet içindeki ve dışındaki davranışlarıyla göstermek zorundadırlar. Devlet memurlarının işbirliği içinde çalışmaları esastır.”

Şeklindedir.

Anılan Kanunun “Amir durumda olan devlet memurlarının görev ve sorumlulukları” başlıklı, memurlara eşit davranma yükümlülüğünü de düzenleyen 10 uncu maddesi ise;

“ Madde 10 – Devlet memurları amiri oldukları kuruluş ve hizmet birimlerinde kanun, tüzük ve yönetmeliklerle belirlenen görevleri zamanında ve eksiksiz olarak yapmaktan ve yaptırmaktan, maiyetindeki memurlarını yetiştirmekten, hal ve hareketlerini takip ve kontrol etmekten görevli sorumludurlar. Amir, maiyetindeki memurlara hakkaniyet ve eşitlik içinde davranır. Amirlik yetkisini kanun, tüzük ve yönetmeliklerde belirtilen esaslar içinde kullanır.

Şeklindedir.

Ayrıca, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Disiplin cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller” başlıklı 125 inci maddesinde sayılan fiiller arasında da psikolojik taciz konusunda yararlanılabilecek ve değerlendirilebilecek hususlar bulunmaktadır.

Farklı yasalardaki düzenlemeler mahkemelerde kıyas yolu ile kullanılmaktadır.

Örneğin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun “İşçinin kişiliğinin korunması” başlıklı 417/1 maddesi;

Madde 417/1- İşveren, hizmet ilişkisinde işçinin kişiliğini korumak ve saygı göstermek ve işyerinde dürüstlük ilkelerine uygun bir düzeni sağlamakla, özellikle işçilerin psikolojik ve cinsel tacize uğramamaları ve bu tür tacizlere uğramış olanların daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.” şeklindedir.

6701 sayılı İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunun “idari yaptırımlar” başlıklı 25/1 maddesinde;

Ayrımcılık yasağının ihlali hâlinde, bu ihlalin etki ve sonuçlarının ağırlığı, failin ekonomik durumu ve çoklu ayrımcılığın ağırlaştırıcı etkisi dikkate alınarak ihlalden sorumlu olan kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, gerçek kişiler ve özel hukuk tüzel kişileri hakkında bin Türk lirasından (2022 yılı için) 40.179,00 Türk lirasına kadar idari para cezası uygulanır.

Hükmüne yer vererek, ayrımcılık yasağını ihlal edenler için 40 bin liraya kadar idari para cezasının verilmesini öngörmesi, yasal açıdan ilginç olduğu kadar mobbingle mücadelede kullanılabilecek bir argümandır.

VIII. ŞİKAYET MEKANİZMALARININ KULLANILMASINDA SORUN VAR MIDIR?

Mobbing/psikolojik taciz ile karşılaşanlar, sonuç alamasalar bile kurum içi şikâyet mekanizmalarını kullanabilirler.

Kamu Denetçiliği Kurumuna veya İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumuna  başvurabilirler, Cumhuriyet savcılıklarına şikayette bulunabilirler, maddi veya manevi tazminat davası açabilirler.

Ancak bu süreçte yanlış veya eksiklik olmaması için mutlaka sendikadan destek alınması gerekir.

Mobbing/psikolojik taciz olayında tacize uğrayan mağdur/kurban, tacizci karşısında tanıklara ihtiyacı olabilir. Çalışılan yerde olaylara tanık olanlar arasında kışkırtıcılar, çıkarcılar, meraklılar, karıştırıcılar bulunabilir. Taciz sürecinde kullanılabilecek tanıkların iyi ve doğru  tespit edilmeleri gerekir.

IX.MOBBİNG/PSİKOLOJİK TACİZE MARUZ KALAN MAĞDUR/KURBANLARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ VAR MIDIR?

Araştırmacılar mobbinge maruz kalanların, başarı potansiyeli yüksek, çalışkan, farklı ve dikkat çeken, empatik düşünebilen, kişisel  ve demografik özellikleri farklı, rekabetçi, mücadeleci vb özelliklere sahip  kişiler olduklarına, bu nedenlerle de amirler açısından potansiyel rakip, eşdeğerleri arasında da yükselme olasılığı yüksek olmaları nedenleriyle şimşekleri üzerlerine çektiklerine dikkat çekmektedir.

X. ALO 170 NEDİR?

Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi ALO 170, 15 Kasım 2010 tarihinden beri; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu ve Türkiye İş Kurumu ile ilgili konuların yanısıra psikolojik taciz konusunda da hizmet vermektedirMobbinge ilişkin soru, öneri, şikayet, eleştiri vb. talepler alınmakta, tüm aramalar dijital olarak da kaydedilmektedir.

XI. SONUÇ

Kişinin mobbing/psikolojik taciz ile mücadelesi, konunun bir süreç olduğu hatırda tutulacak olursa zor ve stresli bir dönemdir.

Tek başına yürütülmesi zordur.

Teknik ve hukuki desteğin yanında dostluklara ihtiyaç duyar.

Tacizi durduruncaya veya dava açıncaya kadar geçecek süre sadece katlanılması gereken durumlardan ibaret değildir. Aynı zamanda bu sürede bilgi ve belge toplama, toplanacak bilgi ve belgeleri hukuka uygun şekilde derleme, biriktirme ek yardımı gerektirebilir.

Bu nedenle dış yardım gerekir.

YURT SENDİKALARI KONFEDERASYONU MOBBİNG

zyro-image (4)
3 min read

MADDE 1- 21/1/2012 tarihli ve 28180 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinin adı “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği” olarak değiştirilmiştir.

MADDE 2- Aynı Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan “çevre ve şehircilik” ibaresi “çevre, şehircilik ve iklim değişikliği” olarak, 1 inci, 2 nci ve 4 üncü maddelerinde yer alan “Çevre ve Şehircilik” ibareleri “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği” olarak değiştirilmiştir.

MADDE 3- Aynı Yönetmeliğin 5 inci ve 8 inci maddelerinde yer alan “anbar memuru” ibareleri “ambar memuru” olarak değiştirilmiştir.

MADDE 4- Aynı Yönetmeliğin 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (2) numaralı alt bendinde yer alan “ekonomist” ibaresinden sonra gelmek üzere “, sosyolog” ibaresi, “sağlık memuru,” ibaresinden sonra gelmek üzere “sağlık teknisyeni,” ibaresi ile (ç) bendinin (2) numaralı alt bendinde yer alan “veteriner hekim” ibaresinden sonra gelmek üzere “, sosyolog” ibaresi, “sağlık memuru,” ibaresinden sonra gelmek üzere “sağlık teknisyeni,” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 5- Aynı Yönetmeliğin 14 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 14- (1) Görevde yükselme yazılı sınavı, bu sınava ilişkin konu başlıklarına duyuruda yer verilmek suretiyle Bakanlıkça yapılabileceği gibi Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığına, Milli Eğitim Bakanlığına veya yükseköğretim kurumlarından birine yaptırılabilir.

(2) Unvan değişikliği yazılı sınavı, Bakanlığın görev alanı ve atama yapılacak unvanın niteliğine ilişkin konularda Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığına, Milli Eğitim Bakanlığına veya yükseköğretim kurumlarından birine yaptırılır.

(3) Yazılı sınavların başka bir kuruma yaptırılması halinde, itiraza ilişkin iş ve işlemler dâhil sınava ilişkin usul ve esaslar protokol ile belirlenir.

(4) Yazılı sınav, yüz tam puan üzerinden değerlendirilir. Yazılı sınavda en az altmış puan alanlar başarılı sayılır.”

MADDE 6- Aynı Yönetmeliğin 16 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (ç) ve (d) bentleri yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 7- Aynı Yönetmeliğin 17 nci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(2) Sınav Kurulunu teşkil eden üyeler, görevde yükselme veya unvan değişikliği sınavlarına alınacak personelden lisansüstü öğrenim hariç olmak üzere öğrenim ve ihraz ettikleri unvanlar itibarıyla daha düşük seviyede olamazlar.”

MADDE 8- Aynı Yönetmeliğin geçici 1 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“(3) 85 sayılı Bazı Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Tarım ve Orman Bakanlığından Bakanlığa devredilen personelin bu Kurumda geçen hizmet süreleri, 85 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin ilgili hükümleri gereğince Bakanlıkta geçmiş sayılır.”

MADDE 9- Aynı Yönetmeliğin 29 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 29- (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı yürütür.”

MADDE 10- Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 11- Bu Yönetmelik hükümlerini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı yürütür.

DEĞİŞİKLİK RESMİ GAZETE İÇİN TIKLAYINIZ

Geçen hafta evinde eski erkek arkadaşı tarafından katledilen Muğla Yurt Eğitim Sen Sosyal İşler Başkanımız Derya Tekin için Fethiye İlçemizde Kadına şiddet ve Kadın Cinayetleri son bulsun basın açıklaması yapıldı ve rahmeti kardeşimiz ve başkanımız için lokma dağıtıldı.


Muğla YURT Eğitim-Sen İl Temsilcisi Gökhan Taşer yaptığı açıklamada, “YURT Sendikaları Konfederasyonu olarak ve toplumun duyarlı fertleri olarak bütün samimiyetimizle ifade etmek isteriz ki acımız çok büyük. Burada toplanmamızın ve bu basın açıklamasını yapmamıza sebep olan olayın yine bir kadın cinayeti olmasından sebeptir. YURT Sendikaları Konfederasyonu Üyesi YURT Eğitim Çalışanları Sendikası (Muğla İl Temsilciliği) İl Yönetim Kurulu Üyesi (Eğitim ve Sosyal İşler Başkanı) Sayın Derya Tekin, 22 Temmuz 2022 tarihinde ayrıldığı (eski) erkek arkadaşı tarafından başından vurularak canice katledildi. 29 Yaşında bir cani tarafından hayattan koparılan Derya Tekin aynı zamanda bir çocuk annesiydi. Bir çocuk annesiz kaldı, bir anne hayattan koparıldı” dedi.


Taşer, “Derya Tekin kimsesiz büyüdü. Derya Tekin 3 yaşında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı-Muğla Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından bakım ve koruma tedbiri alınarak Yüce Devletimizin himayesinde yetişmiş ve daha sonrasında Devlet çocuğuna iş vermiştir. Bu yönüyle de bu hadise Türkiye genelindeki tüm YURT Kardeşlerini (camiasını) derinden üzmüştür. Kadın cinayetleri bireysel bir sorun değil, toplumsal bir sorundur.

Toplumsal bir sorun haline dönüşen şiddet ve bil hassa kadın cinayet vakaları toplumu, özellikle genç kuşağı olumsuz etkilemektedir. Yargısal sürecin suç üzerinde caydırıcılığının yeterli düzeyde uygulanmaması, manevi değerler noktasında merhamet, saygı ve sevgi kavramlarının göz ardı edilmesi yaşama hakkı dahil bütün hakların da ihlaline sebebiyet verebilmektedir” ifadelerini kullandı.

indir (4)
1 min read

YURT – Sendikaları Konfederasyonu olarak Aile Ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sayın Derya YANIK’a ziyaret gerçekleştirildi.

Bakanlık ziyaretine; YURT – Sendikaları Konfederasyonu ve YURT – Eğitim Sendikası Genel Başkanı Sayın Hakan ÇELİKSOY, Genel Sekreter Fikret YİĞİT, Genel Başkan Yardımcılarımız Murat YILDIZ, Ercan YILDIRIM, İl Temsilcimiz (Genel Merkez Danışmanı) Bayram KOÇ ve Sendika Müdürümüz Sayın Amine DEMİRCAN hazır bulundular.

Yapılan toplantıda Sayın Bakana Konfederasyonumuzun KURULLARI tarafından üyelerimiz (Engelli, Şehit Yakını, Gazi ve 2828 SK) kapsamında atamsı yapılan Kamu Kurumlarında çalışanların iş ve sosyal hayatta yaşadıkları sorunlar ve saha çalışması sonrası hazırlamış oldugumuz raporu Konfederasyon Genel Başkanmız Sayın Hakan ÇELİKSOY Bakan Derya YANIK’a sunum yaptı.

Sayın Bakan sunum sonrası raporu inceledikten sonra raporda belirtilen maddeler üzerinde detaylı görüşmeler yapılarak çözüm odaklı neler yapilabilir fikirlerimizi alarak destek olacağını ve gerekli hassasiyeti göstereceğini belirtmiştir.

Sayin Bakanimizin ilgi ve alakası bizi ziyadesiyle memnun etmiştir. YURT Sendikaları Konfederasyonu olarak kendisine tesekkurlerimizi sunariz.

YURT – Sendikaları Konfederasyonu

Genel Merkezi

8BAŞKANLAR KURULU TOPLANTISI BÜYÜK BİR COŞKUYLA YAPILDIYURT – Sendikaları Konfederasyonu 8. Başkanlar Kurulu Toplantısı Büyük Bir Coşkuyla Yapıldı.YURT – Sendikaları Konfederasyonu organizasyonunda Üye Sendikalarımızın Genel Merkez ve İl Temsilcilerimizin katılımı ile 12 – 15 Mayıs 2022 tarihleri arasında 8. BAŞKANLAR KURULU TOPLANTISI coşku içinde gerçekleştirildi.Yapılan Toplantıda; 2013 yılında kurulmaya başlayan YURT – Sendikaları Konfederasyonu Üye Sendikalarımızın kuruluş amaçları doğrultusunda aşağıdaki gündem maddeleri görüşülmüştür.NEDEN YURT – SENDİKALARIAynı geçmişi paylaşanlar, gelecekte de birlikte olmalıdırlar. Hayata eksik başlamamak için YURT – Sendikaları bizimle aynı kaderi kucaklayan on binlerce kardeşimize rehber (rol model) olmak için YURT – Sendikaları yalnız olmadığınızı göstermek için.Hükümet adına, memurlar istişare eden değil, Memurlar adına hükümetle istişare eden bir sendika olduğu için,Hiçbir siyasi ve dini görüş ayırmaksızın insanı, insanı değerler çerçevesinde tutar ve Türkiye’nin ortak kamu Sendikası olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.Yöneticilerin, kendi beklentilerini geride bıraktığı memurların sorunlarının peşinde koştuğu bir sendika olduğu için,Çalışanlarını ne iş yaptıkları ile değil, işi nasıl yaptıkları ile değerlendiren bir yönetim anlayışının gerekliliğine vurgu yapan, Bunu talep eden bu talep doğrultusunda karar ve uygulamaların gerçekleşmesi adına ilgili ve yetkili mercilere başvuruda bulunan sendika olduğu için,İş yerlerinde İSG uzmanlarının bulunmasını talep etme ve sonuç alma.İlgili amirlerin yön verici değil, hükmedici karar ve davranışlarına yönelik giderici, bunun yol açtığı sonuçların iş verimliliğini bitirdiğini yada azalttığını açığa çıkartma ve farkındalığını ortaya koyma.Lafta değil uygulamada SİYASAL SENDİKACILIĞA HAYIR diyen bir sendika olduğu için,Tüm kesimleri birleştirici ve kucaklayıcı bir unsur olduğu ve hitap eden bir sendika olduğu için, Mobingle bire bir mücadele eden bir sendika olduğu için,Üyelerine ücretsiz hukuk hizmeti sunan bir sendika olduğu için,İdarenin değil daima Üyesinin yanında olan bir sendika olduğu için,Diğer Sendikaların yaptığı Üniversitelerde akademisyenleri, Milli Eğitimler de ise Öğretmenleri savunan bir sendika değil bütün üyelerini eşit gören ve aynı derecede savunan bir sendika olduğumuz için,PRJOJELERİMİZYURT – Sendikaları olarak Üyelerimiz ve toplumsal olaylara uzak kalmayıp birçok sosyal sorumluluk projelerimizle destek olunmuştur. Bunlardan yalnızca bazıları;Üyelerimize TOKİ iş birliği ile ev sahibi olmalarını sağlamak,Başta Üyelerimiz ve tüm kamu çalışanların iş yerlerinde yaşadıkları MOBBİNG’e destek verilmektedir. http://www.yurtsendikalari.org/size-mobing-yapiliyormu/ Üyelerimize acil kan ihtiyacı durumunda Kan Bankası ile destek verilmektedir.Bağımlılıkla mücadele ederek destek verilmektedir.2828 Kanun kapsamında ataması yapılacak Kardeşlerimize tercihlerinde rehberlik yapılmaktadır.Üyelerimizin GYS daha iyi hazırlanabilmeleri için YURT – Akademi programımız hizmetiz de. http://www.yurtakademi.org/ Üyelerimiz ve sendikalarımız daha hızlı ve verimli iletişim kurabilmeleri için YURT – Bilişim hizmetlerinde. https://yurtbilesim.org/ Üyelerimiz ve tüm Kamu çalışanları eğer bir fikrim var diyorsa projeler biriminden bize yazabiliyorlar, http://www.yurtsendikalari.org/benim-bir-fikrim-var/ 2828 Sayılı kanun kapsamında atanan Üyelerimizin sınavsız bir üst kadroya geçişleri için 27 Mart 2018 tarihinde 7103 SK çıkarıldı.İhtiyaç sahibi kişilere tablet desteği yardımında bulunuldu. Türkiye genelindeki bütün SMS hastaların ilaçların karşılanması için başta Cumhurbaşkanlığı, Sağlık Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazılar yazdık. http://www.yurtsendikalari.org/sma-hastalari-hk/ Türkiye genelinde yanan ormanlar için fidan kampanyalarına katılım sağladık.Üyelerimize hukuki destek sağlanmakta olup, Üyelerimiz hukuksal başvurularını online olarak yapabiliyor ve online olarak kabul edilerek telefon trafiğine son veriyoruz. https://yurtbilesim.org/yesuye/ TALEPLERİMİZEVLİLİK YARDIMITüm Kamu görevlilerine bir kereye mahsus ilk evliliklerinde 10.000,00 TL tutarında Evlenme Yardımı ödeneği verilmesini talep ediyoruz.EŞ YARDIMITüm Kamu görevlilerine eş yardımının günümüz şartlarına göre 1.000,00 TL verilmesini talep ediyoruz.DOĞUM YARDIMITüm Kamu görevlilerine 633 sayılı KHK’nın ek 4 üncü maddesi kapsamında ödenecek tutara ilave olarak 10.000 gösterge rakamı üzerinden 1.500,00 TL doğum yardımı ödeneği verilmesini talep ediyoruz.ÇOCUK YARDIMITüm Kamu görevlilerine birinci çocuk için 500,00 TL, ikinci çocuk için 750,00 TL ve üçüncü çocuk için ise 1.000,00 TL verilmesini talep ediyoruz.KİRA YARDIMITüm Kamu görevlilerine Büyükşehirlerde görev yapanlara 2.500,00 TL küçük şehirlerde görev yapanlara ise 1.000,00 TL kira yardımı yapılmasını talep ediyoruz.KREŞ YARDIMITüm Kamu görevlilerine 0 – 6 yaş arasındaki tüm çocukları için 1.500,00 TL ve diğer çocuklar için ise 1.000,00 TL kreş yardımı ödenmesini, kamu kurum ve kuruluşlarında kreş ve gündüz bakımevi açılmasını talep ediyoruz.ÖLÜM YARDIMITüm Kamu görevlilerine, 633 sayılı KHK’nın ek 4 üncü maddesi kapsamında ödenecek tutara ilave olarak 10.000 gösterge rakamı üzerinden 1.500,00 TL ölüm yardımı ödeneği ödenmesin talep ediyoruz.ULAŞIM YARDIMITüm Kamu görevlilerine servis hizmetinin bütün merkez teşkilatlarında sunulmasını ve sunulamadığı takdirde ücretsiz toplu taşıma kartı ya da ulaşım ücreti ödenmesini talep ediyoruz.YEMEK YARDIMITüm Kamu görevlilerine kamu yemekhanelerinde yemek ücretlerinin TBMM (Milletvekilleri) yemek ücretine tâbi olmasını, Kamu kurumunda yemekhane olmayanlara yemek ücreti ödenmesi talep ediyoruz.GİYİM YARDIMITüm Kamu görevlilerine; 2022 yılı için YHS kadrolarında görev yapanlar için 3.000,00 TL, THS sınıfı için 1.500,00, GİH sınıfı ve diğerleri içinde 1.000,00 TL nakdi giyecek yardımı yapılmasını talep ediyoruzBAYRAM İKRAMİYESİTüm Kamu görevlilerine dini Bayramlarda (Ramazan ve Kurban) Bayramlarında Bayram İkramiyesi olarak toplamda 3.000,00 TL ödenmesini talep ediyoruz.SOSYAL HAKLAR TALEPLERİMİZGÖREVDE YÜKSELME SINAVLARI HKTüm Kamu Personellerin Görevde Yükselmelerinin sınav ile yapılmasını,Tüm Kurumlarda görevde yükselme sınavları periyodik bir şekilde ve 2 (iki) yılda bir yapılmasını,Görevde Yükselme Sınavlarında “SÖZLÜ MÜLAKATIN” kaldırılmasını,Bugüne kadar yapılan uygulamalarda ve yapılan sınav sonucunda kadro ihtiyacı kadar kişinin 60 puan barajını aşamaması durumunda birçok kadro boş kalmakta, Yapılan büyük masraflara rağmen arzu edilen netice sağlanamamaktadır. Bunun için Görevde Yükselme Sınavlarında “SINAV TABAN PUANIN KALDIRILMALI” atamalar puan üstünlüğüne esasına göre yapılmalı,Görevde Yükselme Sınavları için sınavlar öncesinde her ilde İl Milli Eğitim Müdürlükleri ve İlçelerde ise İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından kurslar açılmalı,Görevde Yükselme Sınavları öncesinde İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüleri tarafından verilecek kursların Halk Eğitim Merkezlerince düzenlenecek “KURS MODÜLÜNE” eklenmesini talep ediyoruz.7103 SAYILI YASA (SINAVSIZ UNVAN DEĞİŞİKLİĞİ)27/03/2018 Tarih Ve 30373 Sayılı Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanan 7103 Sayılı Vergi Kanunları İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun tam olarak uygulanması, kurum keyfiyetine bırakılmadan en az LİSE mezunu olan Okul (bölüm, açık lise veya bir başka lise) ayrımı yapılmadan herkesin faydalanmasını talep etmekteyiz. BAYRAM TATİLLERİTüm Kamu görevlilerine her yıl dini bayramlar (ramazan ve kurban) bayramlarında 1 (bir) hafta “bayram tatili” izni verilmesini talep ediyoruz.DYP VE BURSLULUK SINAVLARIDPY ve Bursluluk Sınavlarında Öğretmen çocuklarına tanınan kontenjanın tüm MEB personellerine verilmesini talep etmekteyiz.GÖREV TAHSİSLİ LOJMANLARTüm Kamu konutlarının sayısının azlığı ve idarecilerin fazla olması sebebiyle personele uzun yıllar lojmanda oturma sırası gelmemektedir. Emniyet, askeriye, adliye gibi Stratejik olmayan kurumlarda görev tahsisli ayrılacak lojman sayısının azaltılmasını talep ediyoruz.EĞİTİM ÖĞRETİM HAZIRLIK ÖDENEĞİHer eğitim öğretim yılı başında MEB personeli (öğretmen ve yöneticilere) ödenen kırtasiye ücreti olarak telaffuz edilen ancak resmiyette adı öğretim yılına hazırlık ödeneği olan ücretin Tüm eğitim çalışanlarına verilmesine talep ediyoruz.SÖZLEŞMELİ PERSONELE KADRO VERİLMESİSözleşmeli ve geçici personel statüsündeki tüm kamu görevlilerinin memur kadrosuna geçirilmesi ve kadrolu istihdam edilmesini talep ediyoruz.GÖREV TANIMLAMALARININ YAPILMASITüm Kamu personellerin günümüz çağına uygun şekilde görev tanımlarının yapılmasını talep ediyoruz.YARDIMCI HİZMETLİLER SINIFIYardımcı Hizmetler Sınıfı görev yapanların görev tanımı bir an evvel hayata geçirilerek, Kamu görevlilerinin, kadroları dışında çalıştırılmasının önüne geçilmesini talep ediyoruz.Tüm Kamu kurumlarında görev yapan Yardımcı Hizmetli sınıfını öğrenim durumlarına göre en az (Lise) mezunu olanların bir defaya mahsus bir üst kadroya (Memurluk) kadrosuna geçirilmesini talep ediyoruz.Yardımcı Hizmetler sınıfındaki bütün personellerinde EK – Göstergeden faydalandırılmasını talep ediyoruz.3600 EK GÖSTERGEYapılacak düzenlemenin tüm kamu çalışanlarına ve eğitim durumuna göre unvan gözetilmeksizin verilmesini talep ediyoruz.EFLASYON FARKIEnflasyon farklarının aylık olarak tüm kamu çalışanlarının maaşlarına yansıtılmasını talep ediyoruz.SAYMANLIK KADROSUTüm Kamu kurumlarında saymanlık kadrolarına atama şekli ile değil Görevde Yükselme Sınavı ile atamalarının yapılmasını talep ediyoruz.SİVİL SAVUNMA KADROSUTüm Kamu kurumlarındaki Sivil Savunma kadrolarına atama şekli ile değil Görevde Yükselme Sınavı ile atamalarının yapılmasını talep ediyoruz.GEÇİCİ GÖREVLENDİRME YÖNETMENLİĞİGeçici görevlendirmelerin Kurumlar (Müdür) keyfine, yetkisine bırakılmaması ve acilen geçici görevlendirme yönetmenliğinin çıkarılmasını talep etmekteyiz.ŞUBE MÜDÜRÜ ve ŞEFLERŞube Müdürleri ve Şeflerin ek – ders ücreti verilmesini istiyoruz.ŞÖFÖRLERŞoför kadrolarında görevlendirme ile çalışanları 1 (bir) defaya mahsus olmak üzere Şoför kadrolarına geçişlerinin sağlanması, Ayrıca Şoför kadrolarında görev yapanlara Risk ve Yıpranma Tazminatının yanı sıra Seyyar Görev Yolluk Tazminatlarının verilmesi istiyoruz.YURT – Sendikaları KonfederasyonuGenel MerkeziAyrıca; Eğitim çalışanlarının temel sorunları, ortak sorunları ve gelecekte ortaya çıkabilecek sorunların çözümü için stratejilerin belirlendiği toplantısı 3 gün sürdü. YURT – Sendikaları Konfederasyonu ve YURT – Eğitim Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Sayın Hakan ÇELİKSOY yaptığı konuşmada; “Sayın İl Temsilcilerim, Genel Başkanlarım, Değerli Yönetim Kurulu Üyeleri, yol arkadaşlarım, hanımefendiler, beyefendiler YURT – Sendikaları Konfederasyonu 8. Başkanlar Kurulu Toplantısı hepiniz hoş geldiniz, safalar getirdiniz.  YURT – Sendikaları Konfederasyonu olarak “SİYASAL SENDİKACILIĞIA HAYIR” diyerek çıktığımız ve “BİZ BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ” sloganı ile çıktığımız bu yolda varoluş mücadelesinin bir durağında yine sizlerle birlikteyiz. 2013 Yılında büyük YURT – Sendikalarının temellerini atarken,  o gün aslında  1 milyon kamu çalışanın gönlünden geçen “BİZ BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ” ve “SİYASAL SENDİKACILIĞIA HAYIR” diye bilen kamu çalışanların duygularına tercüman olduk, Sessizlerin sesi, kimsesizlerin kimi, umudun adı YURTSEN olduk.Milat olan 2013 yılından sonra Milli Eğitim Bakanlığında hiçbir şey eskisi gibi olmadı, olmayacak, Çünkü artık başta Eğitim Çalışanları olmak üzere tüm kamu çalışanın yanında YURT – Sendikaları var ve var olmaya devam edecektir. Tüm kamu çalışanın her sorununu kendi sorunu gibi gören, kendi acısı bilen YURT – Sendikaları Genel Merkezi ve İl Temsilcilerimiz vardır.2013 Yılında “SİYASAL SENDİKACILIĞIA HAYIR” diyen dönemsel veya mevsimsel sendikacılık değil özgür sendikacılık anlayışımız ileBağlı olduğumuz bir siyasi parti YOKSponsorumuz YOKGörünenden başka yüzümüz YOKİşte bu yüzdenSöyleyecek sözümüzde cesaretimizde ÇOKHer siyasi parti veya hükümetin doğrusunu tebrik etmek ve yanlışını eleştirebilmek bu ülkede yaşayan her TÜRK Vatandaşının hakkıdır, Siyasilerin güdümünde değil kendi hür iradesi ve özgürlüğünden aldığı güç ile tüm kamu çalışanların menfaatleri için gece gündüz demeden mücadele eden bir anlayış ile çalışan, haktan ve adaletten yana taraf olan, haksızlığa ve adaletsizliğe karşı her zaman bir tavır koyan yeni bir  sendikal akım doğmuştur. Bu duruşun adı YURT – Sendikaları, Öncelikle bu onurlu ve dik duruşlarından dolayı kıymetli siz başkanlarımı tüm kalbimle takdir ve  tebrik ediyorum.İl Başkanlığı görevi zor ve meşakkatlidir. Bil hassa YURT – Sendikalarında daha zor ve daha meşakkatlidir.  YURT – Sendikaları olarak biz biliriz ki tüm kamu çalışanların umutları, duaları bizimledir.  Biz biliriz ki onlar bizden sadece kamu çalışanları için mücadele edin, siyasete bulaşmayın, yüzümüzü kara çıkarmayın, Vatana, Millete, Bayrağa sahip çıkılması istiyorlardır. Allah’a şükürler olsun ki bizler, 2013 yılından bugün kadar özümüzden de sözümüzden de  caymadık, sendikamıza zerre leke getirmedik, eğitim çalışanlarını utandırmadık. Bize olan güveni boşa çıkarmadık.Sendikamızı kuran, bu mücadelenin temelini oluşturan, ilkelerini belirleyen kurucu üyelerimizden Allah Razı olsun, bugün aramızda olmayan ebediyete uğurladığımız kurucu üyelerimize Allah’tan rahmet dilerim.  emekli olanlara ikinci baharlarının huzurlu ve sağlıklı geçirmeleri temenni ederim. Görevde olanlara da minnet ve şükranlarımı sunarım.Onurlu Kamu çalışanlarının yanına 11 ay boyunca uğramayan sendikalar yetki döneminde kış uykularından uyanması, kamu çalışanlarına yoğun markaj yaparak kandırma çalışmaları veya kandıramadıklarına şantaj yapması, kurum amirleriyle iş birliğiyle sürgün, tehdit ve mobing kartlarını kullanılmaktadırlar. Torpil ile atanan müdürlerin düştüğü durum ortadadır. Sendika başkanı gibi çalışan kurum müdürleri türedi. Sendika başkanı gibi konuşan, üye kaydı yapan ve mesaj atıyorlar Sen müdürsün kimin hangi sendikaya üye olduğundan sana ne  sen işverensin bir kere işverenin işçiyle aynı sendikaya üye olması kadar saçma bir durum olabilir mi? işveren elindeki amir gücü kullanarak işçinin hak aramasını engeller. Kurum amirleri sendikalarla işbirliği yaparak, üye olmayan kamu çalışanlarına baskı, mobbing ve tehdit ederek üye yapma peşindedir. Bu kanser yapının hükumet tarafından farkına varıp önlem alması elzemdir. Ehliyetsiz ve liyakatsiz yapılan tüm atamalar iptal edilerek tutkusu olan, idealleri olan, heyecanı olan idareciler atanmalıdır.“SİYASAL SENDİKACILIĞA HAYIR” Sesimizi duyan kamu çalışanları Sendikamıza sahip çıkmakla birlikte, yine bizim gibi düşünen “SİYASAL SENDİKACILIĞA HAYIR” diyen Sendikaların ailemize (Konfederasyonumuza) üye olmak için görüşmeler devam etmektedir. YURT – Sendikaları Konfederasyonu olarak bağımsız olan sendikalarla görüşmelerimize başlamış bulunmaktayız. İlke ve hedefler bazında uzlaştığımız takdirde bu sendikalarla birlikte ailemize yeni Sendikalar katılacaktır. Tüm ONURLU kamu çalışanların menfaati için mücadele eden gece gündüz demeden çalışan MYK ve İl Temsilcilerimize teşekkür eder, Allah yar ve yardımcımız olsun.” dedi. 12 – 15 Mayıs 2022 tarihleri arasında yapılan 8. BAŞKANLAR KURULU toplantısında alınan karar ve raporları Türkiye Büyük Millet Meclisinde “Eğitim hazırlık ödeneğinin Eğitim Çalışanlarının tümüne verilmesi, Yardımcı Hizmetler Sınıfında görev yapan tüm kamu çalışanlarının 1 defaya mahsus öğrenim durumlarına göre sınavsız atanması” Hakkındaki Kanun Teklifi hazırlanarak yasalaşması için Milletvekilleri, Siyasi Parti Gurupları ve Siyasi Parti Yöneticileri görüşmeler yapılacaktır.YURT – Sendikaları KonfederasyonuGenel Merkezi

Yurt Sendikalarına Bağlı Sendikalarımızın üyeleri ile birlikte İftar Programında bir araya geldik Yurt İmar Sen enel Başkanı Mehmet ÇOLAK ve Yurt Sağlık Sen Genel Başkanı İrfan YİĞİT ile Yurt Eğitim Sen Genel Başkan Yardımcısı Halil YOLALAN ın katılımı ile iftar programı Yurt İmar Sen Adıyaman İl Temsilcisi Sabri ÖZEL tarafından organize edildi

images (36)
2 min read

Yurt İmar Sen Genel Başkanı Mehmet ÇOLAK Bakanlığınız (Milli Emlak Genel Müdürlüğü) personeline Milli Emlak Uzmanlığı Özel Sınavı açılmasının önünü açan Kanuni düzenleme 10.07.2019 tarihli ve 30827 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 7183 Sayılı Kanunun, “Geçici Madde’l – (1) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü kadrolarında bulunan ve sınav tarihi itibarı ile an az üç yıl görev yapan, uyarma ve kınama hariç son üç yıl içinde herhangi bir disiplin cezası almamış, Milli Emlak Uzmanı olabilmek için yaş ve öğrenim alanı şartları hariç mevzuatında öngörülen şartları taşıyan personelden usul ve esasları Milli Emlak Genel Müdürlüğü tarafından belirlenerek bu maddenin yayım tarihinden itibaren, beş yıl içinde iki defa yapılacak sınavda başarılı olan personel Milli Uzman kadrolarına atanır” hükmünü içermektedir.
Milli Emlak Uzmanlığı Özel Sınavına İlişkin Usul ve Esaslar Bakanlık Makamının 03.07.2020 tarihli ve 137653 sayılı olurları ile yürürlüğe konulmuş olmasına rağmen halen açılacak sınava ilişkin kadro sayısı ve sınav tarihi belirsizliğini korumaktadır. Kurum içi Uzmanlığın yasalaşmasının üzerinden 2,5 yıl geçmesine rağmen, halen Uzmanlık sınavı için kadro beklenilmektedir. Bugüne kadar herhangi bir sınav hazırlığı ve duyurusu yapılmamıştır temsil ettiğimiz Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Milli Emlak Genel Müdürlüğü çalışanlarının beklediği Milli Emlak Uzmanlığı Sınavının bir an önce açılması ve gerekli çalışmalarının yapılması için sendika olarak talepte bulunduk.