Yurt İmarsen Genel Başkanı Mehmet ÇOLAK yeniden getirilmek istenen %1 Sendika Barajına Karşı bir açıklma yaptı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen yüzde 1 sendikal barajı “Sendika seçme özgürlüğüne darbe vuran yüzde 1 barajı derhal geri çekilmelidir TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen yüzde 1 sendikal barajının Toplu Sözleşme İkramiyesine eklenmesi kabul edilemez.
Bu barajın Anayasa’ya ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu daha önce hem danıştay hemde AYM tarafından red edilmesine rağmen yeniden hukuk tanımaz sözde yetkili etkisiz sarı sendika yeniden gündeme getirilerek kamu emekçilerinin sendikal özgürlüklerine darbe vuracağını ve demokratik ilkelerle bağdaşmamaktadır.
Bu kararın daha önce Danıştay ve Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini, “Daha önce yüzde 1 barajı Danıştay ve yüzde 2 barajı Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesine rağmen. Sendikal barajın, yeniden TBMM gündemine getirmek istenmesi, Anayasayı ve kanunları ısrarla yok saymaktır” bugün gelinen noktada Plan ve Bütçe Komisyonunda Görüşülen 2/2290 esas numaralı kanun teklifine, başlangıçta tasarıda olmamasına rağmen gece yarısı oldubittiyle yine yüzde 1 sendikal barajı eklendiğini ve komisyondan geçerek Meclis Genel Kuruluna gönderildiği görüyoruz.
“KANUN TEKLİFİ AÇIKÇA ANAYASAMIZA AYKIRIDIR” Açık bir şekilde Anayasa’ya ve sendikal özgürlüklere aykırı olan bu Kanun Teklifini, Memur-Sen ve Kamu-Sen istemektedir. AKP ve MHP, yandaş sendikalara şirin görünmek adına işbirlikçi sarı sendikaların isteği üzerine Kanun Teklifini kabul etmişlerdir. Ancak sendikal örgütlenmeye baraj uygulaması getiren Kanun Teklifi açıkça Anayasamıza aykırıdır” denildi.
Bağımsız ve özgür sendikacılık anlayışını yok edilmek istenmektedir, “Adalete, eşitliğe ve sendikal anlayışa uygun olmayan yüzde 1 ve yüzde 2 barajı Anayasa ve mevzuata uygun olmadığı çok net tescillidir. Anayasal hak ihlali olan yüzde 1 üye barajı oyunları ile sendikal özgürlüklere darbe vurulmasına karşı sonuna kadar mücadelemiz devam edecektir. Sendika seçme özgürlüğüne darbe vuran yüzde 1 barajı derhal geri çekilmelidir” Yurt İmar Sen olarak her zaman kamu çalışanlarının hakları için bizler her zaman haklıyız savunmaya devam edeceğiz.
ANASAYFA
Değerli kamu çalışanları,
Bugün, kamu çalışanlarının hakkını savunmak üzere kurulmuş; emek ve hak için mücadele
eden sendikalar olarak bir araya geldik. Tüm kamu çalışanları adına, sendikal örgütlenmeye set
çekmeye çalışan odaklara karşı, emekten yana saf tutanlar olarak, kamuoyuna beyanımızdır:
Ne yazık ki yakın zamanda, önce Danıştay; sonra da Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen
sendikal baraj uygulaması, sanki bu iptaller hiç gerçekleşmemiş gibi, sanki bunu teklif edenler;
yıllar önce barajları kaldırmak için çalışmamış gibi, yeniden gündeme getirildi.
Üzücüdür ki; ilgili hizmet kolunda üye olabilecek kamu personellerinin en az %1’ini
örgütlemiş sendikaların üyelerinin toplu sözleşme ikramiyesi almasını öngören kanun teklifi,
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundan geçirildi. Şimdi de Meclis Genel Kurulu’na sunulmak
üzere. Daha önce de 6. Dönem Toplu Sözleşme ile ikramiyeye %1 sendikal örgütlenme barajı
getirilmeye çalışılmıştı. Bu yanlıştır dedik, yanlışı anlatmak için konuyu meclise taşımak
isterken, güvenlik güçleriyle karşı karşıya getirildik. Oysaki biz; onlar da dahil olmak üzere
yasaklardan dolayı sendikalı olamayan kamu çalışanları var demiştik. Ne oldu? Danıştay,
ikramiyeden yararlanmada kısıtlayıcı kriter getirilemez, eşitsizlik yaratır, sendikal özgürlüğe
müdahaledir; özetle bu madde mevzuata ve hukuka aykırıdır dedi, maddeyi iptal etti.
Bu barajcı zihniyete %1 yetmedi; danıştay kararı umursanmadı. “Madem Danıştay iptal etti,
biz bunu en iyisi kanunlaştıralım” denildi. Günlerce mücadele ettik, bazıları “Haklısınız, ama
kanun geçecek mecbur” bile dediler. Kanun geçti. Peki sonra ne oldu? Bu sefer de kanun,
Anayasaya aykırı bulundu. Anayasa Mahkemesi, bu kanunun çalışanların dilediği sendikaya
üye olma seçimini fiilen engellediğini, sendikal özgürlüğü ihlal ettiğini; baraj uygulamasının
meşru olmadığını, objektif ve makul bir temele oturmadığını ilan etti. Barajı dayatanlar, bu sefer
de algı oyununa başladı; AYM’yi taraf; gerçek emekçileri hırsız ilan etti, “bakın memurlardan
çaldılar” yaygarasıyla hukuksuzluğu mesnet edindi. Bunlar yetmedi; şimdi de temcit pilavı gibi
yeniden Gazi Meclise dayatma yapmaya çalışılıyor. Soruyoruz: Sizin derdiniz nedir?
Bize göre bu teklifin gerekçesi, ülkemizin demokratikleşmesini istemeyen, tekelci, siyasal erkin
arka bahçesine dönmüş Memur-Sen ve Türkiye Kamu-Sen’in, kaybettikleri üyeleri; emek
mücadelesiyle, sendikal argümanlarla değil, çirkin oyunlarla kazanmak istemesidir.
Anayasaya bağlılık yemini eden vekiller, AYM’nin açık kararına rağmen, bu teklifi nasıl
verebildiler; merak ediyoruz. Şunu da merak ediyoruz, daha önceki örgütlenme darbelerine elle
tutulur, güçlü bir tepki vermeyen ILO, şimdi de sessiz kalacak mıdır? Ülkemizin taraf olduğu
ILO sözleşmelerinin hükmü yok mudur? Anayasa Mahkemesi kararının bir önemi yok mudur?
Emekten yana saf tutan sendikalar olarak bizler, bu ucube teklifi reddediyoruz! Hukuksuzluğu,
anayasaya aykırılığı tescillenmiş bu ucube teklif; Gazi Meclis’e bu kadar kolay getirilmemeli
diyoruz. Meclisimizin, anayasamıza aykırı olan bu teklifi kabul etmeyeceğine inanmak
istiyoruz. Tüm milletvekillerinin dikkatini, yasalaştırılmak üzere olan sendikal baraj meselesine
çekmek istiyor, kendilerini hukuk, hakkaniyet ve vicdan ekseninde; demokrasiye darbe
niteliğindeki bu teklifi sert bir şekilde reddetmeye davet ediyoruz.
Emek savunucuları olarak işte buradayız ve bildiriyoruz. Bu kirli teklif geri çekilmez ise,
sendikal özgürlüğe; demokrasiye kara leke çalmakta ısrar edilirse hem sendikacılığın hem de
kamu emekçilerinin hakkını korumak üzere gereken tüm adımları atacağız.
YAŞASIN EMEK, YAŞASIN SENDİKAL ÖZGÜRLÜK!
KAMU SENDİKALARI PLATFORMU
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) haziran ayına ilişkin Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) rakamlarını açıkladı.
Buna göre TÜFE’deki değişim 2024 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 1,64, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 24,73, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 71,60 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 65,07 olarak gerçekleşti.
Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 47,84 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 107,11 ile eğitim oldu.
Ana harcama grupları itibarıyla 2024 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre en çok azalan ana grup yüzde -0,58 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, 2024 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 3,79 ile konut oldu.
Endekste kapsanan 143 temel başlıktan 2024 yılı Haziran ayı itibarıyla, 35 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 5 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 103 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.
Temmuz ayı enflasyon rakamının açıklanmasıyla memur ve memur emeklisinin maaş artış oranı da netleşti. Buna göre, SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin maaş artışı yüzde 24,73, memur ve memur emeklilerinin maaş artışı ise yüzde 19,31 oranında gerçekleşti.
Kurulduğu Günden Bu yana sendikacılık hedefi Her Üye Değil Kaliteli üye sloganı ile çalışmalarını sürdüren Yurt İmar Sen kamudaki tüm kesimlerin dikkatini çeken bir anlayış ile sadece üye yapmak ve üye yaptıktan sonra üyesini unutan sendika olmadığını gösterirken bu çalışmaların sonucunda her türlü engellemelere ve tehditlere rağmen çalışanların gönlünde ve aklında olumlu bir eyere sahip olmuştur siyasetten uzak bu anlayışın sonucunda da üye sayısını arttırmaya devam ediyor.
Sivas ilimizde AFAD çalışanlarının sendikamıza toplu katılımı ile sendikamız çatısı altında yerini aldılar sendikamıza ve aramıza yeni katılan değerli kamu çalışanlarımıza aramıza hoş geldiniz diyoruz.
Yurt İmar Sen Genel Merkezi.
Bilindiği üzere 2024 ve 2025 yıllarını kapsayan, kamu görevlilerinin hizmet kollarına yönelik mali ve sosyal haklarına ilişkin 7. dönem toplu sözleşme imzalanarak, 03 Eylül 2023 tarih ve 32298 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Toplu sözleşmenin Enerji Sanayi ve Madencilik Hizmet Koluna ilişkin 10. Bölümünün 1. Maddesinde; Bu hizmet kolu kapsamında bulunan kurum ve kuruluşların çalışanlarına koruyucu giyim malzemesi verileceği karara bağlanmıştır.
Ancak her yıl hizmet kolundaki yetkili sendikanın da üyesi olduğu Koruyucu Giyim Malzemesi Tespit Komisyonu marifetiyle usul ve esasları belirlenen koruyucu giyim yardımının dağıtılmasında bu yıl gecikmeler ve buna istinaden de bir belirsizlik oluştuğu görülmektedir.
Çalışan personelin almakta olduğu bir hakkın kesintiye uğramaması ve gecikmemesi işin sosyal ve ekonomik boyutu göz önüne alındığında önemli bir husustur. Ayrıca Kanun hükmünde olan Toplu Sözleşmenin ilgili maddesinin uygulanması hukuki bir zorunluluktur.
Bu nedenle Koruyucu Giyim Malzemelerinin personele çalışanlar mağdur edilmeden, önceki yıllarda olduğu gibi verilmesi personelin moral ve motivasyonunu artıracağından konu ile ilgili çalışmaların hızlandırılması gerekmektedir.
Mevcut Yurt Sağlık Sen Genel Başkanı İrfan Yiğit 1. Seçimli Olağan Genel Başkanlığa seçilen Hakan Çeliksoy’a teşekkür ederek bayrağı devraldı.
Başkan Çeliksoy bir konuşma yaptı. Konuşmasında, “Sayın Divan, Konfederasyonumuzun kıymetli yöneticileri, Değerli Delegelerimiz, Yol arkadaşlarım ve misafirlerimiz, Konfederasyonumuzun 2. Olağan Genel Kurulumuza hoş geldiniz. YURT – Sendikaları serüveni 2013 Yılında YURT – EĞİTİM SEN’le başlayan bu meşakkatli mücadele daha sonra;
2013 Yılında YURT – EĞİTİM SEN (YURT – Eğitim Çalışanları Sendikası)
2014 Yılında YURT – SAĞLIK SEN (YURT – Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası)
2015 Yılında YURT – BÜRO SEN (YURT – Büro Çalışanları Sendikası)
2015 Yılında YURT – TARIM SEN (YURT – Tarım ve Orman Çalışanları Sendikası)
Ve Ailemizin son Üyesi 2018 Yılında YURT – İMAR SEN (YURT – İmar, Bayındır ve Çevre İnşaat Hizmetleri, Yol Afad, Tapu ve Kadas Çalışanları Sendikası)Kurulmasından sonra 2019 Yılında YURT – SEN (YURT – Sendikaları Konfederasyonumuz) kurularak faaliyetine başlamıştır. Her Sendikamızda olduğu gibi biz yola çıkarken önce kendimize ve daha sonra sizlere verilen sözleri tutmaya gayret ettik. Konfederasyon olarak birçok olumsuzluklara rağmen çok faaliyetler gerçekleştirerek “Neden YURT – SENDİKALARI?” sorusunun cevaplarını verdik. Konfederas olarak tüm Sendikalarımızın kendi iç işlerine karışmadan uyum içinde çalışmalarını sağladık, Hiçbir za yalana, haksızlığa, hukuksuzluğa kulağımızı tıkamadık. Bu husus bütün teşkilatımız içinde geçerlidir. siz çok kıymetli dostlarımın karşısına gururla çıkabildiysem, Hiçbir zaman haksızlığa izin vermememiz sayesindedir. Biz Kimsesizlerin Kimsesiyiz bunulasla unutmayalım! Teşkilatımızın dünya görüşü olara benimseyip, iliklerimize kadar hissettiğimiz düstur her zaman “MAZLUMUN YANINDA” olmaktır. Haks ugrayan her kim olursa olsun teskilatımız hep yanında olacaktır. İlkemiz daima hak, adalet ve milletin bclunmez butunluğu olacaktır. Bütün güzel işlerde imzası olan ve “insanı yaşat ki devlet yaşasın” diver Lize yol gostereper dada dualarla konusmama son verirken, yeni yönetimimize yeni dönemin hayırlı olmasını diliyorum. Hepinizi saygı ve hürmetlerimle selamlıyorum” diyerek konusmasını tamamladı
YURT – Sendikaları Konfederasyonu yeni Genel Başkanı İrfan Yiğit olurken, sonuçların açıklanmasıyla bir teşekkür konuşması yaptı.Konuşmasında Genel Başkan İrfan Yiğit, “Delegeler tarafından şahsım ve yeni yönetim kuruluna verile görevin ve sorumluluğun bilinci içerisindeyiz. Bizler de üyelerimizin hak ve hukukunu korumak adına g gündüz çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” dedi. Yiğit konuşmasını şöyle sürdürdü, “Yurt Sendikaları Konfederasyonu sendikacılık alanında farklı bir yere sahiptir. Hem üyeleri açısında olsun hem de kamu sendikacılığındaki gerçekleştirdiği çalışmalar sonucu aldığı kazanımlar olsun konfederasyonumuz bizler için önem arz etmektedir. Çıktığımız bu yolda, kamu çalışanları adına daha fazla başarı ve kazanım elde etmek istiyor isek birlik ve beraberlik içinde olmak zorundayız. Kısa dönem hedefimiz 2024 yılında kamu çalışanları yararına birçok çalışmaya imza atmak olacaktır. Sonucunda kazanan hem sendikamızın üyeleri, tüm kamu çalışanları hem de ülkemiz olacaktır. açıklamasında bulunarak konuşmasına son verdi.
Bilindiği üzere yetkili sendikanın girişimiyle getirilmek istenen tekel sendikacılık anlayışı Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edilmişti. (tıklayın) Mahkeme süresinin on dört ay gibi uzun bir süre yaşanması nedeniyle bu süre zarfında yaşanan kayıp için kararın iptal edilmesinden sonra sendikamızla birlikte diğer bazı sendikalar yaşanan hak kaybının telafisine yönelik mahkemeye başvuruda bulunmuşlardı. İlk kazanım Ankara 6. İdare Mahkemesinin verdiği kararla geldi. Diyanet ve Vakıf Hizmetleri Koluna bağlı Diyanet Birlik-Sen’in başvuru sonucu mahkeme lehte karar vererek 14 aylık ödenmeyen toplu sözleşme primi olan dayanışma aidatının yüzde 2 barajı altında bulunan sendika üyelerine de verilmesine hükmetti.
Böylelikle yaşanan hak kayıplarının iadesinin yolu açılmış oldu.
Anayasa Mahkemesi (AYM), kamu görevlilerinin toplu sözleşme ikramiyesinden faydalanabilmesi için yüzde 2 barajını aşan sendikalara üye olma şartı getiren düzenlemeyi iptal etmişti. Gerekçeli karar bugün Resmi Gazete’de ayımlandı. Gerekçeli kararda: “Toplu sözleşmelerle kamu görevlilerinin kendilerine menfaat sağlayabilecek hükümleri karşı tarafa kabul ettirebildikleri, bunun için görüşme yapma yetkisi olan sendika temsilcilerinin güçlü bir sendika örgütünün eylemli desteğine ihtiyaç duydukları ve bu desteğin güçlü sendikaların oluşmasıyla sağlanabildiği açıktır. Dava konusu kuralla üye sayısı belirli bir oranın üzerinde olması sebebiyle toplu sözleşme sürecine etkisi ve katkısı daha fazla olabilecek sendikaların üyelerine toplu sözleşme ikramiyesi alma hakkının tanındığı kabul edilebilirse de bu durum üye sayısı kuralda belirlenen oranın altında kalan sendikaların üyelerinin maddi nedenlerle üye sayısı kuralda belirtilen oranın üzerinde olan sendikalara üye olmaya yönelebilecek olmaları pahasına meşru görülemez. Kaldı ki üyelerinin menfaatlerini etkili bir şekilde savunan güçlü sendikaların ortaya çıkabilmesinin sendikalar arasında rekabetin sürmesine bağlı olduğu da ortadadır.
Kuralla kamu görevlileri sendikasının kurulu olduğu hizmet kolunda sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlisi sayısının en az yüzde ikisini üye kaydeden kamu görevlileri sendikalarına üye olma zorunluluğu öngörülmemiş ise de toplu sözleşme ikramiyesinin sadece bu sendikalara üye olanlara ödeneceğinin öngörülmüş olmasının bu sendikalara üye olmaya zorlayıcı nitelik taşıdığı dolayısıyla yeni sendikaların kurulabilmesini ve çalışanların dilediği sendikayı seçebilmesini fiilen engelleyici nitelik taşıdığı açıktır. Dolayısıyla kuralın anayasal yönden nesnel ve makul bir temele dayandığı söylenemez. Bu itibarla kuralın sendika hakkı hağlamında esitlik ilkesiyle bandasmadığı Onucuna ulaşılmıstır Dolayısıyla kuralın anayasal yönden nesnel ve makul bir temele dayandığı söylenemez. Bu itibarla kuralın sendika hakkı bağlamında eşitlik ilkesiyle bağdaşmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Öte yandan Anayasa’nın 51. maddesinde güvence altına alınan sendika hakkının negatif boyutu sendika üyesi olmayan çalışanları sendikaya üye olmaya doğrudan veya dolaylı olarak zorlayan düzenlemeler yapılmasını da yasaklamaktadır. Devlet tarafından sendika üyesi çalışanlara, katlandıkları sendika aidati külfetini telafi edecek tutarda veya bu tutara yakın birtakım mali imkânlar sağlanmasının çalışanları sendika üyesi olmaya zorlayıcı bir yönü bulunmasa da sağlanan devlet yardımının sendika aidatı tutarını bariz bir biçimde aşması hâlinde bunun çalışanları sendikalara üye olmaya dolaylı olarak zorlayıcı bir boyuta ulaştığı söylenebilir.
Dava konusu kuralda düzenlenen toplu sözleşme ikramiyesinin miktarı gözetildiğinde kamu görevlilerini sendika üyesi olmaya dolaylı olarak zorlayıcı bir yönünün bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle kuralın negatif sendika özgürlüğünü de ihlal ettiği kanaatine varılmaktadır. Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa’nın 10. ve 51. maddelerine aykırıdır. İptali gerekir.” denilmektedir.
Tüm kamu çalışanları hayırlı olsun.
Kurumlarca yapılacak tespit; Kurumun işveren vekili ile tahakkuk memuru veya mali hizmetler birimi yetkilisi ve kurumun hizmet kolunda faaliyette bulunan sendikalardan birer temsilcisinin katılımı ile her yıl 15 Mayıs tarihinden sonra beş iş günü içerisinde kurumca belirlenerek sendikalara bildirilen yerde, 4688 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca düzenlenecek toplantıda yapılır. Yapılan toplantıda, 15 Mayıs tarihi itibarıyla bu Kanuna tabi olarak kurumda çalışan kamu görevlilerinin listesi ile üyelerinden aidat kesintisi yapılan sendikaların üyelerini gösterir liste, toplantıya katılanlarca değerlendirilir. Bu değerlendirmeden sonra, toplam kamu görevlisi sayısı ile sendika üyesi kamu görevlilerinin sendikalara göre toplam sayılarına ait değerlendirme sonucuna ilişkin ekte örneği gösterilen 4688 sayılı (Değişik ibare:RG-15/5/2019-30775)Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununun 30 uncu Maddesinin İkinci Fıkrasının (a) Bendi Gereğince Yapılan Toplantı Tutanağı Formu doldurulup toplantıya katılan
taraflarca imzalanır İLGİLİ YÖNETMENLİK İÇİN BURAYI TIKLAYINIZ
Uaştırma, tarım-orman, enerji, bayındır, kültür-turizm çalışanı 250 bin kamu olarak evlisini kapsayan koruyucu giyim yardımının, 2012’de yapılan ilk toplu sözleşme kazanımı olduğunu ve yıllarca kazanım olarak kullanan sözde yetkili sendika kazanım kararının altında Sayıştay başkanının da imzası bulunduğunu ifade eden: “Maliye temsilcilerinin yer aldığı gerek masada gerekse de komisyonlarda bu hüküm diğer hizmet kollarına yaygınlaştırıldı. 3 dönem uygulanan ve istikrar kazanan bu uygulamadan,bugün ne oldu da engelleniyor diye sormak lazım sözde yetkili sendikanın temsilcileri giyim kartlarını kendilerine dağıttıran idarecilere sormak lazım , toplu sözleşme kazanımının hak kaybına neden olacak şekilde geriye götürülemeyeceğini ve koruyucu giyim hakkının maliye bürokratları tarafından tasarruf tedbirleri gerekçesi ile engellenmeye çalışılmaktadır.
Sözde Yetkili Sendika Üye kayıplarını önlemek için her oturduğu Toplu Sözleşme Masasında eli boş dönerken kendi menfaatleri için çalışanlar adına kayıplara devam ederken Koruyucu Giyim Yardımının da kazanamadıklarını gösteriyor önce masada oturdun şimdide tepkileri azaltmak ve üye kayıplarının önüne geçmek için Bakanlıkların önünde eylem yaparak kendilerini aklamanın hesabına düştüklerini görüyoruz.
Yurt Sendikaları olarak Bu tasarruf değildir ve çalışanların hakkıdır ödenmelidir diyoruz ve takipçisi olacağız.
Hazine ve Maliye Bakanlığı Kamu Mali Yönetim ve Dönüşüm Genel Müdürlüğü tarafından 2024 yılında memurlara yapılacak aynî ve nakdî giyecek yardımlarının azami birim fiyatlarını belirleyen genelge yayımlandı.
Genelge için tıklayınız…
Azamî Birim Fiyatlar için tıklayınız…
Memurlara Yapılacak Giyecek Yardımı Yönetmeliği için tıklayınız
KAMU SENDİKALARI PLATFORMU
%2 BARAJININ İPTALİNE İLİŞKİN KAMUOYU AÇIKLAMASI
Türkiye’de kamu sendikacılığının son yıllarında, çıkarlarını ve koltuklarını memurun emeğine tercih eden, memura yoksulluğu layık gören sarı zihniyet, bağımsız kamu sendikalarının örgütlenme özgürlüğünü engelleyen, hukuksuzluğu Danıştay’dan; kanunsuzluğu Anayasa Mahkemesi’nden tescilli hamleleri bir sıra halinde karşımıza çıkarmaktadır. Nitekim, 6. Dönem Toplu Sözleşme sürecinde işine geleni imzalayan, memurun sesi olması gerekirken o sese ket vuran, kamu çalışanlarının özgür iradeleriyle sendika seçmelerinin önüne geçen, tek tip sendikacılık oluşturmaya çalışan yapıların uğraşıyla geçirilen %2’lik sendikalaşma barajı, bunun en açık örneğidir.
Bağımsız kamu sendikaları olarak, yasa çıkmadan önce grup görüşmelerinde, meclisteki oylama sürecinde ve yasa çıkarıldıktan sonra, örgütlenme hakkına engel niteliği taşıyan bu uygulamanın sendikal tekelleşmeyi meşru kılmak amacıyla getirildiğini, koltukları sağlamlaştırmak için yürürlüğe konulduğunu beyan etmiştik. Emek değeri üzerinden muhalefeti benimsemiş, bu kapsamda sendikacılık faaliyeti yürüten bağımsız sendikalar olarak, toplu sözleşme maddesinde yer verilen %1’lik baraj uygulamasında yaptığımız başvurular sonrasında Danıştay’ın iptal kararının ardından, torba yasa eliyle getirilen bu %2’lik barajı da gündeme taşımıştık. Bu uygulamanın hukuksuz olduğunu, hakkaniyete uygun olmadığını savunmuş, Türk sendikacılığına kara leke çalanlarla hep birlikte mücadele etmiştik.
Bugün, yıllar önce kendileri henüz güçsüzken, sendikal örgütlenme özgürlüğüne engel olduğunu düşündükleri için baraj uygulamalarını kaldırmak üzere canla başla mücadele edenlerin, bugün nasıl da bu barajı savunduğuna, bunun sendikal örgütlenmeyi arttıracağına yönelik “göstermelik” fikirlerine şahit oluyoruz. Halbuki, her bir memur, bu uygulamanın kamunun her alanında baskı unsuru olarak kullanılmak amacıyla getirildiğini, üye kaybetmemek için yapıldığını gayet iyi bilmektedir. Biz de çok iyi biliyoruz ki, yetkili oldukları süreç boyunca memuru geçim sıkıntısına, kira kaygısına, gelecek endişesine ve başka ülkelere göçe sürükleyen bencil zihniyet, aziz ve şerefli milletimizi temsil eden TBMM’nin güvenini kendi çıkarları uğruna istismar etmekten kaçınmamıştır.
Geçen bir yılı aşkın sürenin ardından Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) 18 Ocak 2024 tarih ve E:2023/12, K: 2024/12 sayılı %2 barajının anayasaya aykırı olduğuna ilişkin gerekçeli kararı, 5 Mart 2024 tarih ve 32480 sayılı Resmî Gazetede yayınlanmıştır. AYM, %2 oranı üzerinde sendikalaşabilme şartını sağlayan sendikaların üyelerine ödenecek olan Toplu Sözleşme İkramiyesi uygulamasını, Anayasanın 10. maddesi olan Eşitlik Hakkı ile 51. maddesi olan Sendika Kurma Hakkına aykırı görerek iptal etmiştir.
Sendikal tekelleşme umudunu devlet kasasından gelecek %2 oran şartlı ikramiyeye bağlayan Memur-Sen ve Türkiye Kamu-Sen, karar sonrası öfke nöbetleri geçirmektedir. Kendisinden olmayanların alın terinden çalmayı adet edinen zihniyet, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olduğunu kabul etmekten imtina etmektedir. Öyle ki, üye kaybetmemek için “zammı şu kadar yapmak yerine, bunu ikramiye olarak verin” düşüncesi, amacın memurun cebi olmadığını ayan beyan ortaya koymuştur. Sarı yapılar kabahati AYM’de, baraj hukuksuzluklarını yargıya taşıyan siyasi partilerde ve sendikalarda aramakta, hatta yüksek yargıyı hedef göstermektedir. Bu yapılar, büyük bir algı operasyonu ile suçu masada memuru yoksullaştıran kendilerine değil, adaletsizliği ortadan kaldırmak için mücadele eden kurumlara atmaya çalışmakta, kamu emekçilerini manipüle etmeye çalışmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin gerçek ve bağımsız sendikaları olarak ilan ediyoruz ki, hiç kimse, hiçbir makam, hiçbir güç; ülkemizin yasalarından ve yüksek mahkemelerinden daha büyük değildir. Türkiye Cumhuriyeti, bir hukuk devletidir! AYM, milyonlarca memuru mağdur eden bir hukuksuzluğu ait olduğu çukura geri göndermiştir. Kamu Sendikaları Platformu olarak süreç boyunca tüm bileşenlerimizin verdiği mücadeleyi ve sonucu kutluyor; haksız, hukuksuz ve çıkarcı planlarıyla Türk yargısını yaralamaya ve karalamaya çalışanları, yüce milletimizin ve her geçen gün yoksullaşan kamu çalışanlarının vicdanına bırakıyoruz. Memuru yoksulluğa itenler aslında kendileriyken, baskı aracı olarak kullandıkları ikramiyeden bağımsız sendikaların mahrum bıraktığını dile getirerek kirli bir oyun oynayanlara meydanı bırakmayacağımızı beyan ediyoruz!
KAMUOYUNA SAYGIYLA DUYURULUR
AÇIKLAMA PAYDAŞI KURUMLAR
ADİL-SEN
AHESEN
ANADOLU SAĞLIK-SEN
BAK-SEN
BİZİM-SEN
BÜRO LİYAKAT-SEN
DES
EĞİTİM SÖZ-SEN
HEP-SEN
HÜRRİYETÇİ SAĞLIK-SEN
KAMU SAĞLIK-SEN
LİYAKAT-SEN
ÖZ DİYANET-SEN
SAĞLIK LİYAKAT-SEN
SAHİM-SEN
SAY-SEN
SGK-SEN
SİME-SEN
ŞEHİT GAZİ-SEN SAĞLIK
TÖB-SEN
TÖS
TÜM EĞİTİM BİR-SEN
TÜM SAĞLIK-SEN
ÜNİPER-SEN
YURT BÜRO-SEN
YURT EĞİTİM-SEN
YURT İMAR-SEN
YURT SAĞLIK-SEN
YURT SENDİKALARI KONFEDERASYONU
YURT TARIM-SEN